Masmavi Ege Denizi batı Anadolu’nun güneydoğusunda yer alan Rodos, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlüdür. Yunan Mitolojisi ve antik medeniyetlerin izlerini bulmak mümkündür. Rodos, kayıtlara göre yerleşimi M.Ö. 2500 yıl önceki dönemlere dayanmaktır. Antik Kent plancısının ise Miletus olduğu söylenmektedir.
Efsane şu ki; tanrıların en büyüğü olan Zeus, devlere karşı zafer kazanınca dünyayı Olympos tanrıları arasında paylaştırmaya karar vermiştir. Bir tek güneş tanrısı Helios’u unutan Zeus, denizin ortasında eşsiz güzellikte olan Rodos Adası’nı yarattığına inanılmaktadır. Adını adanın koruyusu olan (Yunan Mitolojisinde) Güneş Tanrısı Helios’a yedi erkek çocuk dünyaya getiren su perisi Rodos’tan gelmektedir. Bu çocukların üç torunu, adadaki üç ana kentin kahramanlarıdır. Camirus, Ialysus ve Lindus’tur.
Tarih boyunca stratejik konumu nedeni ile Doğu Akdeniz’in en önemli denizyolu ticaret merkezlerinden biri olan Rodos, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ada, M.S. 14. yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından yönetildi. Bu dönemde inşa edilen kale ve surlar, günümüzde de adanın en önemli tarihi yapıları arasında yer almaktadır.
M.Ö. 3.yy.da Tanrı Helios şerefine yapılan spor oyunlarına ev sahipliği yapan Helenistik Stadyum, Odeion, Apollon Tapınağı, liman kalıntıları ve Kent girişinde yer alan Aphrodite Tapınağı gezilebilen alanlarıdır. Akropol Tepesine çıktığınızda ise adanın panoromik deniz manzarası ise insanı ayrıca büyülemektedir.
Dünyanın 7 harikasından biri olan Rodos (Dali) heykeli o kadar büyüktü ki, ortalama bir insan kollarını baş parmağının etrafına doladığında elleri kavuşmuyormuş. MÖ 226 yılındaki depremde dizinden çatlamak suretiyle düşüp parçalanan heykelin büyük parçaları 900 sene boyunca kaldırılamamıştır. Mandraki liman girişinde Elefos ve Elefina isimli iki geyik heykeli bulunmaktadır.
Stadyum
Stadyum
Stadyum – Odeon
Apollon Tapınağı
Apollon Tapınağı
Apollon Tapınağından Kente Bakış
