skip to Main Content
Xanthos Antik Kenti

Fethiye 55 kilometre uzaklıkta Kınık ilçesi sınırlarında bulunan Xanthos, eski kayıtlara göre M.Ö. 8. yüzyılda kurulduğu varsayılmaktadır. Tarihin babası Heredot’un anlattığına göre de Likyalılar Xanthos’u, Sarpedon komutasında Truva  harbinde iştirak etmişler ve bu da Xanthos’un kuruluşunun  M.Ö. 1200’lü yıllara dayandığını varsayılmaktadır.

Xanthos nehri şimdiki adıyla Eşen çayı kıyılarına kurulduğu için Xanhtos ismini almıştır. Xanthos’un Likya dilindeki adı ARNNA olarak geçer . Türkçe kelime anlamı olarak da “sarı” olarak geçmektedir. Komşu Likya birliklerinin en büyüğü ve en savaşçı kimliğe sahip halkıdır. Bu savaşçı kimliklerini ortaya koyan  9.yüzyılda yazılmış bir duvar yazısında şöyle denmektedir;  “Gürültü patırtının ortasında sükünetle dolaş, sükünette huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol; telaşsız kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır. Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen, hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir işi seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki başarıların bedenini  ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın. Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Aşka burun kıvırma sakın, o çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma. Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür. Yılların geçmesine öfkelenme, gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme. Rüzgar’ın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya karşılaştığın fırtınalara değil gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol. Hatırlar mısın doğduğun zamanları? Sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse. Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalış ki bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya, yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır. Xanthos.”

Her kelimesinden bir çok kişinin günümüzde bile bir çok ders çıkaracağı bu yazıt gerçekten olağanüstü. Xanthosluların biraz da kimlerle savaşmış biraz da ondan bahsedeyim. M.Ö. 5-6 yüzyılda yüz binlerce askerden oluşan Pers ordusuna karşı, 5-6 bin kişilik küçük ordularıyla sonuna kadar direnen Xanthoslular, bitmez tükenmez dirençlerine rağmen yenik düşerler. Şehir düşse de, esir olarak yaşayamayacaklarından, kadınlarını, çocuklarını ve hazinelerini kaleye kapatarak yakarlar. Bu savaştan sadece 80 kişi kaçarak kurtulmuştur. Pers ordusunun geri çekilmesinden sonra, kaçmayı başaran 80 kişi tekrar şehre gelerek Atina ile kurulan iyi ilişkiler sonucu eski şaşalı günlerine geri döndürür. Bu seferde Büyük İskender’in seferi sırasında Pers ordusuna olduğu gibi direnmeye çalışan Xanthoslular  başarılı olamamışlardır. M.Ö. 3 yüzyılda Mısır hanedanı Ptolemaiosların ardından birçok Likya şehri gibi Suriye kralı 3. Antiokhos’un egemenliğini kabul etmek zorunda kalmışlardır. M.Ö. 2.yüzyılda Likya birliğinin baş şehri olan Xanthos, bu kez Romalı Brutüs tarafından yerle bir edilir ancak ardından imparator Marcus Antonius  gayretleriyle yeniden imar görmüştür. M.Ö. 1.yüzyılda Roma egemenliği altındaki Xanthos İmparator Vespasianus adına tak yaptırılmıştır ve günümüze kadar gelen bir çok yapı da bu döneme aittir.

Daha sonra Bizans egemenliği altında piskoposluk merkezi Xanthos, bu dönemde de bir çok yapıya kavuşmuştur. Arap akınları şehrin terk edilmesine sebep olmuştur. 1838 yılında Charles Fellows yeniden keşfedilen şehirden birçok kabartma, heykele ait sanat eserini alıp götürmüştür.  Ne yazık ki bu eserler Londra British Museum da sergilenmektedir.

Şehirdeki mimari ile ilgili bilgi vermem gerekirse,  Xanthos’un her iki yanındaki akropole ait sur duvarları Helenistik dönemde yapılmış düzgün taş bloklardan oluşmaktadır. Likya akropolünün kuzeyinde roma devrinden kalma Tiyatro yer alır. Xanthos tiyatrosunun derin orkestra çukuru geç Roma dönemi gladyatör dövüşleri için yapılanmış tipik örneklerindendir. Bu tiyatronun yüksek sahne binasının ön süslemeleriyle birinci katın ayrıntılı yapısı günümüze ulaşmıştır. İki kademeli Ksanthos tiyatrosunun birinci kademesinde 16 oturma sırası ile 12 merdivenli yol vardır. İkinci kademede dört sıra günümüze ulaşmışsa da sonradan çaprazına ikinci kademenin üstüne yapılmış geç Doğu Roma duvarı bu bölümdeki birçok oturma sırasının yıkıldığını göstermektedir. Tiyatronun ikinci kademesindeki önemli eksiklik nedeniyle gerçek kapasitesini saptayabilmek güç olsa da günümüze ulaşmış hali yaklaşık 3.000 kişiliktir. Xanthos’un en ilginç kalıntıları tiyatronun batısında yer alan dikdörtgen yapılı kaide üzerindeki ölü ailesi ve Roma devri agorasıdır. Agoranın kuzeydoğu köşesinde, Harpy Anıtına çok benzer, yekpare dikdörtgen gövdesinde Likya ve Grekçe dilinde yazılmış kitabe yer alan anıt mezar yükselir. Anıtın gövdesindeki kitabe günümüze dek bulunmuş Likya dilindeki en uzun kitabe olup, Kherei adlı Xanthoslu prensin serüvenlerini anlatmaktadır. Roma akropolünde de birçok kaya mezarı ve kaideli mezarı yan yana görmek mümkündür. Bu alanın güney eteklerde yer alan, Aslanlı Mezar, Payava ve Merehi lahitlerinin kaideleri dışında tümü British Museum’da sergilenmektedir.

Bazı antik kentlerde sadece tek bir medeniyetin izlerini  görebiliyorsunuz ama burada Roma, Arkaik dönemden ve Bizans döneminde de gördüğümüz tüm kültürel unsurları Xanthos da görme imkanına sahipsiniz. Buda Xanthos’u  diğer antik kentlerden ayıran en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Fethiye- Kaş civarında konaklıyorsanız bu acıların kenti olan Xanthos’u gezmenizi tavsiye ederim.

Tarihçe
Oturma Grubu
Oturma Grubu
Oturma Grubu
Oturma Grubu

Xanthos’a Ait Genel Görünüm
Xanthos Tiyatrosuna Uzaktan Görünümü

Harpy Anıtı

9. YY. Yazılmış Yazıt
9. YY. Yazılmış Yazıt

Tiyatro

Yerdeki İşlemeler
Yerdeki İşlemeler

Kilise
Kilise

Anıt Mezar

Yazıtlı Pilye

 

 

 

 

 

Back To Top