Friglerin hüküm sürdüğü antik dönemde Frigya olarak adlandırılan, günümüzde Ankara, Afyon, Eskişehir ve Kütahya illerine dağılmış Frig Vadilerinin sunduğu Peri Bacalarını andıran görüntüsü ve kültürel, jeolojik ve doğal güzellikleriyle kendisine hayran bırakan Frig Yolu, gezip görmeyi hak eden adresler arasında kendisine her zaman yer bulmuştur.
Bölgeye adını veren Frigler, M.Ö.1200 yıllarından itibaren Balkanlardan, Trakya ve Boğazlar üzerinden Anadolu’ya giren Trak (Balkan) kökenli halklardır. Trak göçleri, Hitit İmparatorluğu’nun yıkılışını izleyen dönemde daha çok yoğunlaşmıştır. M.Ö.11.yy’da Gordion’u Başkent yapan Frigler, Kızılırmak’ın doğusunda yer alan Tokat, Samsun, güneyde Niğde, Konya, Burdur ve Elmalı Ovası, batıda Eskişehir, Afyon, Kütahya kuzeybatıda Bandırma’ya kadar yayılmışlardır.
Friglerin tarihte bilinen kralları Gordios’tur. Gordios’tan sonra Midas kral olur. Midas, Yunan Mitolojisinde “Eşek kulaklı Midas” ve “Dokunduğu her şeyi altına çeviren kral” olarak bilinmektedir. Geç antik çağ kaynaklarında Kral Midas’ın ölüm yılı olarak M.Ö. 696 yada 675 verilir. Ancak ünlü tarihçi Strabon Midas döneminde, Frig ülkesinin Kafkasya üzerinden Anadolu’ya giren Kimmer boyları tarafından istila edildiğini ve bunu gören Midas’ın, bu felaket karşısında boğa kanı içerek yaşamına son verdiğini anlatmaktadır. Bu yüzden Frig krallığının politik gücünün nasıl ve ne zaman sona erdiği hala tartışma konusu olmaya devam etmektedir.
Friglerin geçmişi bize bunları söylerken birlikte Frig yolu üzerinde bulunan ve günümüze kadar ulaşmayı başaran Kiliseler, metropoller, anıtlar ve buna benzer bir çok yapıdan sizlere bahsedelim. İlk durağımız Frig ve Roma dönemlerinde kullanılan Solon Mezarı (Aslanlı Mabet)’dır. Köy evlerinden birine bitişik bir kaya üzerine oyularak yapılan Mabet, ilk yapılış tarihi olarak Frig döneminden de geriye gittiği tahmin edilmektedir. Cephesinde yer alan işlemelerde, iki aslan kabartması, bir kalkan ile birer kartal kabartması bulunmaktadır. Mezar, ismini ana odanın kapı lentosundaki yazıtta geçen Solon isminden alır. Aslan kabartmaları nedeniyle daha çok Aslanlı Mabet olarak bilinmektedir.
Dağlık Frigya bölgesi ve Midas Kent araştırmaları 1800 yılında W.Martin Leake öncülüğünde, arkadaşları tarafından başlatılmıştır. Tüf kayalardan oluşmuş olan Yazlıkaya, 650 metre uzunlukta, 320 metre genişliğindedir. Frig döneminde Midas şehrinin surlarla çevrili olduğu, yerleşmeyi doğal bir sur gibi çevreleyen kayaların üzerine inşa etmişlerdir. Şehrin ana girişi doğudadır. Ana kayaya açılan rampalı yol Kral yolu olarak bilinir. Rampa boyunca kaya kütleleri üzerine figüratif kabartmalar işlenmiştir. Plato üzerinde ana kayadan yontulmuş anıtsal basamaklı sunaklar, kaya merdivenleriyle inilen tonoz örtülü iki kaya tüneli ve güney batı yönde alt terastaki anıtsal kaya sarnıçlı en öneli yapıları oluştururlar. Yerleşke etrafını çevreleyen bir çok basamaklı sunak ve nişlerden oluşan çok sayıda kült anıtı ve mezar odası yer alır. Midas kenti ve Yazılıkaya vadisinde yer alan bir çok dini yapı, Ana Tanrıça Matar Kubileya’ya duydukları derin saygı ve bağlılığı yansıtan açık hava tapınaklarıdır.
Midas anıtının yanında yer alan Kırkgöz Kayalıkları, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılmıştır. Doğu yönde Helenistik döneme ait anıtsal bir kaya mezarı bulunur. Alınlığı iki sütun tarafından taşınan iki odalı mezar günümüze kadar gelse de, tahrip olmuştur. Bizans döneminde kaya merdivenleri ile mekanlar arası geçişlerin sağlandığı yapı, çok katlı kaya yerleşkesi olarak kullanılmıştır.
Midas Anıtından sonra Frig vadisinde önemli bir yere sahip olan Gerdek Kaya Mezar Anıtı, büyük bir kaya kütlesinin doğu yüzüne oyulmuştur ve iki sütun tarafından taşınan bir tapınak formuna benzemektedir. Yaklaşık olarak M.Ö.2.yy.’a tarihlenen Anıt, Dor düzeninde inşa edilmiştir. Merdivenleri çıkıp anıtsal hole giriş yapığınızda 2 ayrı kapıdan girilen mezar odası bulunmaktadır. Mezar odalarında üstü kemerli mezar hücreleri, ağırlığı eşit olarak dağıtan bağlantı elemanlarını net bir şekilde gözlemleyebilirsiniz.
Daha önceden planladığımız rotaya devam ederken Afyon sınırları içerisinde yer alan Ayazini köyünü ilgi çekici yapan anıtların biride, Ayazini Metropolisi’dir. Kaya kütlelerine oyularak yapılmış büyük bir kilise, Frig geleneğini devam ettiren üçgen alınlıklı kapı ve üstü aslan kabartmalı mezar odaları yer almaktadır. Roma ve Bizans döneminde Metropolis adını alarak dini bir merkez olan Ayazini eski ve yeni yerleşim iç içe yaşamaktadır. Tüf kayalık içinde dışa ve içe oyulmuş, içi tonozlu, sütunlu ve kubbeli, yan ve arka bölüm duvarlarında birbirine bitişik kemerli nişleri, nişler arasında haçlar ve yazı kabartmaları olan manastır kompleksidir. Buraya birkaç kilometre mesafe de olan Avdalas Kalesi ise, çok katlı, çok odalı, sarnıçlı bir kaya kütlesi üzerinde olup daha çok yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.
Göynüş vadisi içerisinde yer alan Aslantaş ve Yılantaş Mezar anıtları görülmeye değer yapılar arasındadır. Ayrıca Roma dönemine ait Boncuk inleri olarak adlandırılan kaya mezar odaları da vardır. Günümüze ulaşmış ve görenleri kendisine hayran bırakan Aslantaş, M.Ö.8-7.yy.’a tarihlenmektedir. Ön yüzündeki kapı boşluğunun iki yanında ayağa kalkmış karşılıklı iki heybetli aslan ve ayakları altında birer yavru aslan ile kapı üstünde kolları kanatlı güneş kursu görünümlü hayat ağacını andıran kabartmalar mevcuttur. Eminim ki, Aslantaş kadar kendisine hayran bırakacak diğer bir yapı Yılantaş olacaktı. Ama maalesef anıt parçalandığı için dış tarafında aslan kabartmasının baş ve bir ayak kabartmasını dikkatlice incelediğinizde görebilmektesiniz. Kapıdaki kabartmada yılan ile iki yanında mızraklarıyla yılana saldıran iki savaşçı vardır. Bugün ters dönen kaya altında olduğundan görülememektedir.
Yine geldik bir yazının sonuna dostlar, elbet bir çok yerin kendine has özellikleri olduğu gibi Frig vadisininde kendine has özelliği ve tarihi var ve bunu sizlere umarım yeterince anlata bilmişizdir. Üç farklı noktadan; Seydiler Beldesi (Afyon), Gordion (Polatlı) ve Yenice Çiftliği (Kütahya) başlayarak Frigya topraklarına giren yol, Frigya’nın kalbi Midas kentinde (Yazlıkaya Köyü) birleşmektedir. Frig vadisinde ki bu gezdiğimiz noktaları iyi bir planlamayla bir günde gezmeniz (arabayla) mümkün. Merak edenleriniz oluyordur, yolun toplam uzunluğu kaç kilometredir diye, alternatif yollarla birlikte 500 kilometreyi bulmaktadır. Vadi yoluyla ile ilgili daha fazla bilgiye ise, frigyolu internet sitesine girerek inceleyebilir kendi ilgi alanınıza göre rotanızı oluşturabilirsiniz. Vadi içerisinde gezerken keyifli anılar biriktirebilmeniz ümidiyle…Hoşçakalın.
Ayazini Kilisesi